Yaşlı Bireylerin Güncel Kaygıları Araştırma Sonucu Raporlandı

Yaşlı bireylerde ortaya çıkan fiziksel hastalıklar ve bedensel engeller yaşlıların yaşam kalitelerini ve günlük yaşamlarını olumsuz yönde etkiliyor. Gündelik yaşamdaki sorumluluklarını yerine getirmekte zorlanan yaşlılar, tek başına mücadele edemeyeceği endişesine kapılabiliyorlar. Gençlikte kimseye muhtaç olmadan yaşayabilen insanlar yaşın ilerlemesinin getirdiği değişimler ile başa çıkmakta zorlanınca “bana kim bakacak” endişesi yaşayabiliyorlar. İlgilen Bakım Hizmetleri tarafından hazırlanan araştırma raporunda, 50 yaş ve üzeri bireylerin kendileri ile ilgili “yaşlandığımda bana kim bakacak” endişesini yoğun biçimde hissettikleri ortaya çıktı.

İlgilen Bakım Hizmetleri tarafından Ankara, İstanbul, Bursa, İzmir ve Adana’da 363 kişinin görüşleri alınarak yapılan anket ve 18 kişi ile odak grup çalışması sonucunda araştırma raporu yayınlandı. Rapora göre ileri yaştaki vatandaşlar, çocuklarının kendilerine bakamayacağı görüşündeler. Gelir dengesizliğinin, özellikle emekliler ve ileri yaştaki vatandaşlar içinde daha belirgin hissedilmesi, bu sonucu da ortaya çıkardı. Gelir seviyesi yüksek yaşlılar, düzenli bakıcılar aracılığıyla bakım hizmeti alabilirken, bu azınlık dışında kalanlar o kadar şanslı değil.

İlgilen Bakım Hizmetleri Kurucu Genel Müdürü Ümit Kuşgöz, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Yaşlandığımda bana kim bakacak, endişesinin altında, yaşlı bakım hizmetlerinde kalite, güvenlik ve maliyet sorunlarının yatıyor” dedi. Kuşgöz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün itibariyle Türkiye’de eğitimli bakıcı bulmak oldukça maliyetli. Bakıcıların çoğunluğunu ise daha çok yabancı ülkelerden kaçak yolla Türkiye’ye gelen kadınlar oluşturuyor. Bu aşamada güvenlik sorunu ortaya çıkıyor. Türkiye’nin daha fazla zaman kaybetmeden ‘yaşlı bakım sigortasını’ hayata geçirmesi ve bu alanda insan kaynağını yetiştirmesi gerekiyor.”

Kuşgöz, Türkiye’de ilk defa uygulanan saatlik bakım hizmetine öncülük ettiklerini belirterek, “Sürekli bakıcı ihtiyacına cevap vermiyoruz ve bunun çözümü için yeni ve maliyet açısından uygun sistemler geliştireceğiz. Buna karşın yaşlı vatandaşlar için önemli bir ihtiyacını karşılıyoruz ve günde 2-3 saatlik hizmete ihtiyaç duyanlar için uygun ve düşük maliyetli bakım hizmeti veriyoruz. Böylelikle, bakım hizmetinde yüksek maliyet sorununu ortadan kaldırdık” dedi.

Yapılan anket ve grup çalışmasında, “Türkiye Sağlık Araştırması 2019” sonuçlarına da göndermede bulunuldu. Buna göre, bakım ihtiyacı olan bireylerin yüzde 67,4’ünün aile üyelerinden destek aldıklarına; bakım hizmeti verenlerin de çoğunluğunun kadınlar olduğuna dikkat çekildi. Raporda, ayrıca, 2016 yılındaki Türkiye Aile Yapısı Araştırması (TAYA) neticesine göre, bakıma muhtaç yaşlıların bakımının yüzde 28 oranında gelinler, yüzde 23 oranında kız çocukları tarafından üstlenildiği; ücretli bakıcıya başvuran hanelerin oranı ise sadece yüzde 2 ile sınırlı kaldığı bilgisi görüldü.

Ümit Kuşgöz, raporda görülen bu durum sebebiyle kadınların sosyal hayattan uzaklaşarak izole ve yalnız kalmalarına, psikolojik olarak yıpranmalarına ve iş hayatına girmekten kaçınmakta olduğunun altını çizdi. Kuşgöz, saatlik bakım hizmetinin hem ucuz hem de esnek olmasının önemine dikkat çekti. “Bakım hizmeti veren kadınların, sorumluluklarından bir nebze de olsa uzaklaşabildikleri ve nefes alabildiklerini bir model geliştirdiğimiz için mutluyuz” ifadesinde bulundu.