Açık ve kapalı alan etkinlikleri... Toplantı, kongre, zirve, fuar, konser, festival, sergi, açılış ve şirket içi motivasyon, düğün, nişan, kına, doğum günü, evlilik yıldönümü, piknik, AVM, meydan-cadde-plaj, spor, siyasi parti, resmi kutlama, resmi ve milli bayram, mezuniyet töreni, tadım, lansman ve roadshow bir çırpıda sayabileceğimiz etkinlik türleri... Bunlara ilave olarak çok daha fazla başlık elbette çıkarılabilir.Yukarıda yer alan etkinlik türleri gerçekleştirilmediğinde yaşam durur. Kişisel ve kurumsal motivasyon biter. Sadakat, bağlılık ve bir arada yaşama alışkanlıkları biter. İnsanlar arası etkili iletişim yok olur. Öğrenme alışkanlıkları yerlebir olurken, hayata karşı pozitif baktığımız yanlar kaybolur. Mutsuzluk öne çıkarken, yaşamımızı esir alır. Hayata öfkeyle bakmaya başlarken, bir süre sonra ruh sağlığımız geri dönülmez noktaya ulaşır.Etkinlik olarak adlandırdığımız konu, aslında zihnimizin ve bedenimizin arındığı en önemli kavram olarak yaşamımızın en önemli ve özel noktasında her an harekete geçmeyi bekleyen, her an tetikte ve her an bizlerin mutlu olmasının temelini oluşturan muazzam bir kavramdır.İnsan yaşamından etkinliği çıkardığımızda, geriye hiçbir şey kalmaz. Zevk kalmaz, keyif kalmaz, mutluluk kalmaz. Etkinlik, bizi hayata perçinleyen büyük bir güçtür. Bu güç ortaya çıktığı her an, bambaşka bir bizle karşılaşırız.Biz etkinlik endüstrisi olarak böylesi büyük bir gücü zaptetmeye çalışıyoruz. Bu devasa kavramın enerjisini her an kontrol altında tutmak ve sizleri de bu enerjiye dahil etmek için var gücümüzle yeniliklere hazırlanıyoruz.Etkinlik endüstrisi, hayallerinizin de ötesinde büyük bir endüstri olarak varlığını devam ettirirken, bünyesinde 52 farklı branşı aktif ve diri tutan, insan emeği, insan fikri, insan üretimiyle dünya üzerinde yaşamını sürdüren tüm insanlığı etkileyen projeleri ortaya çıkaran hayallerin ötesinde bir endüstri olarak varlığını devam ettirmekte.Bir ucu projelerin hazırlandığı masaya dayanırken, diğer ucu ise tatil yaptığınızda akşam saatlerinde sahne gösterilerini seyrettiğiniz o muhteşem sahne sanatçılarına uzanır. Bir ucu depoda sayım yapan depo elemanına dayanırken, diğer ucu festival alanında o devasa sahnede listeleri altüst eden dünya starının showuna dayanır. Bir ucu mutfakta kanepeleri hazırlayan mutfak görevlisine dayanırken, diğer ucu uluslararası çok büyük bir kongrenin fuaye alanında lezzetine hayran kaldığınız o enfes yiyeceklere dayanır. Bir ucu kilometrelerce kabloları saran teknik personele dayanırken, diğer ucu yaz konserlerinde sahnede tadına doyum olmaz şarkı sözlerine dayanır. Bir ucu atölyede suntaya çivi çakan ustaya dayanırken, diğer ucu yüzbinlerce müşterinin ziyaret etmek için aylar öncesinden plan yaptığı uluslararası fuara dayanır. Bir ucu ajansta ekip eğitimlerini veren eğitimciye dayanırken, diğer ucu markanızın en önemli günü olan lansman toplantısında şık kıyafetler giyip, belirlenen alanda ve kırmızı halı üzerinde fotoğraf çekilme sırasına girilen etkinliğe dayanır.Yediğimiz, içtiğimiz, giyindiğimiz, sürdüğümüz, taktığımız, sattığımız, ürettiğimiz, baktığımız, hayran kaldığımız, dinlediğimiz, özlediğimiz, dokunduğumuz, verdiğimiz, kokladığımız, tattığımız, incelediğimiz, kutladığımız her ne varsa, böylesi devasa bir endüstrinin eseri olarak kusursuz bir şekle sokularak avuç içimize, göz ucumuza, ayak başımıza ulaştırılır.Milyonlarca etkinlik endüstrisi görevlisi, binlerce etkinlik endüstrisi paydaşı, tüm dünyada var olan insanlar, bu endüstrinin ortaya koyduklarıyla en özel, en mutlu, en kutlu, en doyumsuz ve en eğlenceli anları yaşarlar.Etkinlik Endüstrisi yok olduğunda, yaşam yok olur. Tüm dünyanın suyunun çekildiğini, tüm denizlerin kuruduğunu, tüm ağaçların yok olduğunu, damarlarımızda akan tüm kanın tükendiğini nasıl ki düşünemezsek, etkinlik endüstrisi içinde aynı düşünceyi savunabiliriz.Ajansından acentesine, otelinden konser salonuna, piknik alanından düğün salonuna, kongre merkezinden fuar merkezine, ses ışık firmasından insan kaynakları firmasına, dekor firmasından atölyesine, yazılımcısından tasarımcısına, fotoğrafçısından videocusuna, transfer firmasından lojistik firmasına, tercümanından rehberine, catering firmasından çiçekçisine, müzisyeninden sunucusuna, teknik kiralama firmasından güvenliğine, kostüm firmasından ozalitçisine, kuaföründen makyözüne, sağlık firmasından sigorta firmasına kadar uzanan ve uzamaya devam eden büyük bir endüstrinin dünya etkinlik ekosisteminde ki karşılığı yaklaşık 20 trilyon dolar. Bu rakamın 4 trilyon doları MICE alanında harcanırken, kalan tutar ise endüstrinin diğer alanlarında harcanmaya devam ediyor.Böylesi büyük bir rakamın harcanmasında yatan ana neden ne olabilir? Gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin böylesi korkunç bir rakamı harcamasının en önemli nedeni, mutluluk... Yani bireysel ve kurumsal mutluluğun karşılığı olarak harcanıyor...Ancak pandemi süreci ile birlikte tüm dünya toplumları, kişisel mutlulukları için toparlanma sürecine girecek ve cephenin en ön tarafında ise yeniden etkinlik endüstrisi olacak. Ancak, tüm insanlık, etkinlik endüstrisini can siperane savunmaya geçecek... Çünkü etkinlik endüstrisi yok olduğunda, tüm insanlık savaşı kaybeder... Savaşı kazanmak için, şimdiden tüm dünya toplumları başta olmak üzere, şirketler ve tüm devlet yetkililerinin böylesi kıymetli bir endüstriye can simidi atması şart, zorunlu, gerekli ve acil... Etkinlik Endüstrisi yok olursa, insanlık yok olur...
Event News Köşe Yazarları'nın görüşleri kendilerine aittir. Event News, tüm dünya görüşlerine, yaşam tarzlarına, kişisel seçimlere ve fikirlere eşit mesafede yayın politikasına sahiptir.