Soğuk Algınlığı Ve Grip Sanıldığından Ciddi Olabilir

Hava değişiminin yaygın olduğu sonbahar mevsimi süresince pek çok kişide grip ve soğuk algınlığı belirtileri olan boğaz ağrısı, öksürük, burun tıkanıklığı, hapşırık, ateş ve vücut ağrıları yaygın olarak görülüyor. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yıldız Okuturlar, özellikle sonbaharla beraber kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla zaman geçirilmesi, okul ve kreşlerde de solunum yolu ve temasla kolaylıkla bulaşan virüs ve bakterilere sıkça maruz kalınmasının hem çocukları hem de yetişkinleri olumsuz etkilediğini belirterek, alınacak bazı basit ama etkili önlemlerle korunmanın mümkün olabileceğinden bahsediyor. Soğuk algınlığı ya da grip gibi üst solunum yolu hastalıklarının tedavi edilmediğinde çok ciddi hastalıklara yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Yıldız Okuturlar son günlerde en sık görülen beş hastalığı anlattı, korunma yollarına ve tedavide dikkat edilmesi gerekenlere yönelik bilgiler verdi. Önemli uyarılarda ve önerilerde bulundu.

 Soğuk Algınlığı Şikayetini Ciddiye Almak Gerek

Soğuk algınlığında şikayetler daha çok hapşırma, burun tıkanıklığı/ akıntısı, gözlerde sulanma şeklinde kendini gösteriyor. Hapşırma ve öksürmeyle virüslerin bulunduğu damlacıklar solunum yolu ile veya  yüzeylerin üzerinde saatlerce kalabildiklerinden temas/dokunma yoluyla kişiden kişiye çok kolay ve hızlı bir şekilde bulaşabiliyor. Soğuk algınlığı, ikincil bakteriyel enfeksiyonlar olan sinüzit, zatürre, bronşit ve orta kulak iltihabına yol açabildiğinden dikkatli olmak gerekiyor.

Soğuk Algınlığı Şikayetinde Doğal Yolarla Tedavi Daha Sağlıklı

Soğuk algınlığının tedavisinde antibiyotiğin yeri olmayıp aksine gelişigüzel kullanılacak antibiyotik fayda yerine zarar veriyor. Soğuk algınlığının tedavisinde istirahat etmek, bol sıvı (su, ayran, kefir, çorba) tüketmek, burnu açık tutmak için tuzlu su içeren burun spreyi kullanmak, bağışıklığı güçlendirmek için mevsim sebze-meyveleriyle beslenmek ve yeterli düzeyde kaliteli bir uyku çekmeye dikkat etmek gerekiyor.

Sonbahar ve Baharda Gribin Görülme Olasılığı Artıyor

Özellikle ekim ayında başlayıp nisan ayına kadar görülme sıklığı artan grip; soğuk algınlığı şikayetlerine ek olarak yaygın vücut ağrısı, ateş, baş ağrısı, aşırı yorgunluk, göğüste rahatsızlık ve öksürük şeklinde kendini gösteriyor.

Gribal Enfeksiyon Varsa A Ve B Testi Uygulamak Gerek

Gribal enfeksiyonda influenza A ve B testi yaptırıp konulacak tanıya göre hekimin uygulayacağı antiviral tedavi ile iyileşme süreci hızlandırılacaktır. Evde de hijyen kurallarına uyulması ve bağışıklığı güçlendirmek için sağlıklı beslenme, istirahat, uyku, bol sıvı tüketimi ve mevsim sebze ve meyvelerinin tüketimi büyük önem taşıyor.

Covid-19 Teşhisi Var İse Aşı Olmak Önemli

Bu yıl da sonbaharla birlikte artış gösteren Covid-19 enfeksiyonu; ateş, boğaz ağrısı, tat ve koku kaybı, yaygın kas ve eklem ağrıları, öksürük, nefeste daralma, göğüste ağrı, sırt ve bel ağrısı, bulantı, kusma ve ishalle kendini gösteriyor. Hastalık bazı bireylerde daha ağır seyrettiğinden aşı olmayı ihmal etmemek gerekiyor.

Covid-19 Hastalarının Doktor Takibinde Olması Gerekli

Hastalık şikayetlerinin başlamasıyla birlikte doktor takibine girmek önemli. Covid-19’da test pozitifliği durumunda kendinizi izole etmeniz ve maske takmanız virüsün yayılmasını önleyecektir. Ellerinizi sıklıkla yıkamanız ve öksürürken peçete ya da maske kullanmanız önem taşır. Tedaviye karşın ateşiniz varsa, nefes almakta zorluk yaşıyorsanız, sırt veya göğüs ağrısı hissediyorsanız mutlaka doktorunuza bildirin. Bağışıklığınızı güçlü tutmak için gereken kurallara dikkat edin.

Yaşla Ve Kronik Hastalıkla İlişkili Olarak Zaatüre Hayati Riske Yol Açabiliyor

Özellikle yaşlı ve kronik hastalığı olanlarda hayati riske yol açabilen ve hastaneye yatışı gerektirebilen zatürre; öksürük, balgam, yüksek ateş, nefes darlığı, sırt veya yan ağrısı ile kendini gösteriyor. Bu nedenle en kısa sürede doktora başvurmak gerekiyor. Bakteriyel zatürreden korunmak için aşılanmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yıldız Okuturlar “KOAH  hastalığı olanlar, 65 yaş üstü, diyabet, kalp hastalığı ve böbrek yetersizliği olanların pnömokok aşısı için doktorlarına başvurmaları önemlidir. Grip aşısı da sizi grip sonrası gelişecek zatürreden önleyecektir” şeklinde konuşuyor.

Zatürre Teşhisi Var İse Bağışıklığı Güçlendirmek Önemli

Zatürre genellikle, doktorun başlayacağı antibiyotik tedavisinden üç ya da beş gün sonra düzelme başlar. Bağışıklığı güçlendirmek adına sağlıklı beslenmek, dinlenmek ve bol sıvı tüketmek çok önemli. Aksi taktirde daha kötüye gitmesi mümkün.

Farenjitte Doktor Kontrolü Şart

Sonbahar ve kış aylarında sıklıkla görülen hastalıklardan olan farenjite bakterilerin ve virüslerin yanı sıra soğuk hava ve soğuk içecekler de neden olabiliyor. Boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, yüksek ateş, baş ağrısı ve kulak ağrısına yol açan farenjitte antibiyotik tedavisi gerekebildiğinden doktora gitmeyi ertelememek gerekiyor. Bademcikler üzerinde sürüntü alma yoluyla hızlı test yapılıp tanısı konulabiliyor.

Farenjit Şikayeti Olduğu Durumlarda Sigara Kullanımından Kaçınılmalı

Farenjit olduysanız doktorunuzun önerisiyle antibiyotik tedavisine başlanabilir. Şikayetleri azaltmada; ağrı kesici, pastil, boğaz spreyi, tuzlu gargara ve soğuk buhar gibi uygulamalar faydalı olabilir. Sigara içilmemesi ve sigara dumanına maruz kalınmaması da iyileşme sürecinde çok önemlidir. Çoğunlukla antibiyotik başlandıktan iki gün sonra işe veya okula  dönülebilir. Tüm diğer enfeksiyonlarda olduğu gibi bağışıklığı güçlü tutmak için gerekli kurallara dikkat etmek gerekir.

Hastalıklardan Korunmak Adına Alınabilecek Önlemler

• Ellerinizi sık sık su ve sabunla en az 20 saniye yıkayın, özellikle yemeklerden önce mutlaka hijyene dikkat edin. Su ve sabuna ulaşılamadığı durumlarda ise dezenfektan kullanın.
• Kalabalık mekanlardan kaçının. Kalabalığa maruz kalmanız gereken koşullarda maske kullanımına özen gösterin.
• Toplu taşıma, cep telefonu ve kapı kolları yüksek bulaş riski taşıdığından gün içerisinde ellerinizi yıkamadan yüzünüze dokunmayın.
• Bağışıklığınızı güçlendirmek için mevsim sebze-meyveleriyle beslenin, bol sıvı (su, çorba, ayran, kefir) tüketin, yeterli ve kaliteli uyuyun, düzenli olarak egzersiz yapın.
• Hava sıcaklıkları gün içerisinde değişkenlik gösterebildiğinden kıyafet seçiminizi bunu dikkate alarak yapın. Çok kalın tek bir kıyafet yerine daha ince birkaç kat giyinerek ortam sıcaklığına göre ayarlayın
• Islak saçla dış mekanda bulunmayın.
• Sosyal mesafenizi koruyun ve öpüşme/ tokalaşma yerine başınızla selam verin.
• Hapşırırken veya öksürürken avuç içinizi değil kağıt mendilleri kullanın. İşiniz bittikten sonra mendili hemen çöpe atın.
• Evde ya da çevrenizde hasta bir kişi var ise o kişi ile ortak eşyalar kullanmaktan kaçının. Hasta bireyle çok yakın temasta bulunmayın, maske ve mesafeyi korumaya dikkat edin.
• Aşı olun.