“Pandemi süreci bir kez daha gösterdi ki, olağanüstü hallerde özellikle sağlık konusunda ortaya çıkabilecek bir kapanmanın, tüm ülkeyi gelir anlamında oldukça zora soktu. Bundan sonraki süreçlerde, önlemlerimizi daha iyi alarak, misafir memnuniyetini daha da yukarı taşıyarak, dünyada ki rakiplerimizi çok yakından gözlemleyerek, ülkemizin turizm potansiyelini her geçen gün artırmamız gerekiyor. Bu, aynı zamanda gelecek kuşaklar içinde çok önemli değerleri içinde barındırıyor. Çünkü Türkiye'nin refah seviyesi yüksek bir ülke olarak konumlanması gerekiyorsa, topyekün herkesin turizm olgusunu ve turizm sektörünü eksiksiz yukarılara taşıması gerekiyor.” EventNews.Online olarak, Turizm Endüstrisi’nin en önemli paydaşlarından biri olan ve turizm taşımacılığı alanında faaliyet gösteren Touringo Travel Kurucusu Emrah Demir’in, turizm sektörüne dair görüşlerini aldık.Emrah Bey, sizi tanıyabilir miyiz?Öncelikle hoşgeldiniz. 1985 İstanbul doğumluyum. İlk öğretim lise ve üniversite tahsilimi İstanbul’da tamamladım. Aile mesleği olan turizm sektörüne çok küçük yaşlarda turist dolaştırarak ve kartpostal satarak başladım. Daha sonra ki yıllarda Touringo Travel Agency şirketini kurarak hem turizm taşımacılığı, hem de incoming alanında faaliyet göstermeye başladık. Yaklaşık 5 yıldan bu yana başta Ukranya, Rusya ve İran pazarlarında aktif olarak çalışmaktayız.Çok erken yaşlardan beri aynı zamanda aile mesleği olan Turizm Sektöründe faaliyet gösteriyorsunuz. Turizm Sektörü sizin için ne ifade ediyor?Dediğiniz gibi çok küçük yaşta turizm ile dolayısıyla turist ile tanıştım ben. Aile mesleğimiz olması bunun en etken sebebi tabii ki. Turizmin her alanında çalıştım ve hepsini severek yaptım. Turizm benim için dünya insanı olmak demektir. Her ülkeden insanlara dokunabiliyoruz, konuşabiliyoruz. Her turistten bir şey öğreniyoruz ve kendi kültürümüzü tanıtıyoruz. Turizm sektörünün bir meslekten öte olduğunu, turizmcilerin Türkiye’nin parlayan yüzü olduğunu düşünüyorum.
Uzun yıllardır Touringo Travel markasıyla, yüzbinlerce yerli ve yabancı turiste, markalara ve acentelere transfer hizmeti sağlıyorsunuz. Touringo Travel’ın bu denli tercih edilmesini sağlayan faktörler nelerdir?1965 yılından bu yana transfer alanında faaliyet göstermemiz bunun en büyük avantajı diyebilirim. Bundan 25 sene önce babamın çalıştığı müşteriler hala bizimle çalışıyor. Biz eskiyi unutmadan bugünün de yenilikleri ve teknolojisinin içinde boğulmadan hizmet veriyoruz. Tercih edilmemizin en önemli sebebi kaliteli hizmet, titiz personel ve tecrübe olarak düşünüyorum.Turizm, aynı zamanda gönül verilmesi gereken önemli bir iş alanı. Sizi tanıyan sektör dostlarımız, işinizi oldukça titiz yaptığınızı, araçlarınızın bakımları konusunda çok özen gösterdiğinizi ve özellikle hijyen konusunda olabildiğince tedbirli yaklaştığınızı dile getiriyor. Altı üstü transfer olarak algınanan bu işin, doğru yapılmasını sağlayan faktörler neler olabilir?Turizmi sadece otel satma mantığı ile gören kişiler, transferi altı üstü bir transfer diyerek adlandırıyorlar. Ancak, Türkiye’ye ayak basan turist ilk önce bizim karşılama ekibimizle ve kaptan arkadaşlarımız ile karşılıyorlar. İlk intiba nasıl olursa o misafirimizde emin olun o kadar mutlu tatiline başlıyor.Bizim için temizlik ve hijyen çok önemli. Biz pandemiden önceki dönemlerde de her misafir alıp ya da bıraktıktan sonra kaptan arkadaşımız tarafında iç temizlik yapılıyordu. Şimdi ise yine her yolculuktan sonra araç dezenfektanı kaptan arkadaşlarımız tarafından yapılıyor.
Sürücülerinizi nasıl seçiyorsunuz? Özellikle son yıllarda transfer alanında merdiven altı firmalar olarak tabir edilen işletmelerin belirli kalite politikalarına uymayışı ve hizmet sağlayan sürücülerin misafirlere yaklaşımlarında elde edilen şikayetler, transfer firmalarının en önemli konuları arasında geliyor. Siz bu farkı nasıl tanımlıyorsunuz? Sürücüler konusunda neler söylemek istersiniz?Sizin de dediğiniz gibi en çok zorlandığımız konuların başında geliyor. Merdiven altı firması olarak da adlandıramayız. Ehliyeti olan, birazda parası olan arkadaşlar hemen gidip bir araba alıyor ve taşımacı oluyor. Belgelerini herhangi bir şirketten kiralıyor ve turizmci oluyor.Bunun önüne geçmek için gerekli çalışmalar yapılıyor ama ne yazık ki sonuca varılamıyor. Bu arkadaşlar yetkisi olmadığı halde otel ön büro elemanları ile anlaşıp otel transferleri yapıyorlar. Sözü açılmışken buradan da otel sahipleri ve genel müdürleri dostlarımıza arkadaşlarımıza bir kez daha hatırlatmak isterim. Transferi acenta satabilir. Otelde çalışan vale veya ön büroda çalışan arkadaşlarımız satamaz.Kaptan arkadaşlar bizim şirketimizn yüzü. O yüzden seçerken gerçekten ince eleyip sık dokuyoruz. İşini severek yapan arkadaşlarımızla yolumuza devam ediyoruz.Son yıllarda özellikle havalimanı transfer hizmetleri konusunda oldukça zorlu günler yaşayan turizm taşımacılığı şirketleri, yaşadığı bu zorluklar karşısında neler düşünüyor?Korsan taşımacılar bitmediği sürece biz bu sıkıntıları çekeceğiz gibi gözüküyor. Bu sıkıtılar ile alakalı başta TURSAB olmak üzere, Ulaştırma Bakanlığı ve İBB çok ciddi çalışmalar ve uygulamalar yapıyor. Hava alanlarında inşallah kısa süre içinde çözülecegini düşünüyorum.TURSAB, son yıllarda ortaya koyduğu denetim ve kontrollerde, birçok kayıtdışı çalışan firma hakkında işlem yaptı ve ancak bu konu sektörün kanayan yaralarından biri olarak devam ediyor. Sizin çözüm öneriniz nedir? Kayıtdışı firmalar sektöre yarar mı sağlıyor? Zarar mı?Kayıt dışı firmalar tabi ki de biz seyehat acentalarına çok büyük zarar veriyor. TURSAB, bu konuda ciddi denetimler yapıyor ve son dönemde gerçekleştirilen fiziki denetimler sonucu kayıt dışı firmaların azaldığını gözlemliyoruz. Ama ne yazık önüne tam anlamı ile geçmek çok zor gibi duruyor. Özellikle orta doğudan Türkiye’ye gelmiş yabancı uyruklu kişiler, ülkelerindeki bağlantıları kullanarak belgesiz acenta hizmeti veriyor ve çoğu burada ki seyehat acentalarından daha fazla ciro yapıyor. Sermayeleri de sadece bir cep telefonu. Gerçekten Türk Turizmi için çok acı bir durum.
Emrah Bey TÜRSAB için neler söylemek istersiniz?
TÜRSAB, ülkemizin yegane ve önemli kurumlarının başında geliyor. Seyahat acentalarının sigortası olarak adlandırdığım TÜRSAB, kurumsal yapı olarak hepimizin haklarını koruyan, arayan ve sorgulayan tarafta olması nedeniyle, tüm turizm camiasının el üstünde tutması gereken ve mutlaka dokunması gereken bir kurum olarak faaliyetler gerçekleştiriyor.Özellikle geçtiğimiz yıl pandemi süreci de biz turizmcilere gösterdi ki, TÜRSAB kurumsal yapısının ve TÜRSAB Başkanı Sayın Firuz Bağlıkaya'nın girişimleri sonucu turizmciler olarak bizler, sesimizi ilgili makamlara duyurmuş olduk ve turizm sektörünün kepenk kapattığı bir dönemde başkanımız yoğun diplomasi trafiği içinde gerekli destek paketleri konusunda ilgili makamlarla önemli girişimlerde bulundu.TÜRSAB'ın Türkiye'ye kattığı ve katacağı çok konu var diye düşünüyorum. Turizm, bütünleşik çalışmalarında yapılması gereken nadide bir sektör olarak tüm dünyadan ve ülkemizden misafirlerine hizmetler sağlıyor. Acentesinden otelcisine, transfercisinden elliden fazla hizmet branşında oldukça hassas çalışmalar sağlayan bir sektör olarak, turizmin en önemli sac ayaklarından biri olan acentelerin yasalarla belirlenmiş kurallar ile birlikte kalite politikaları, hizmet biçimleri, sağladığı istihdam ve ortaya koymak durumunda olduğu nitelikli turizm çalışmaları kapsamında TÜRSAB'ın önemi tartışmasız bir biçimde öne çıkıyor. Çünkü gerekli denetimlerin sağlanması, turizm sektörünün en önemli faaliyet konusu olan acentelerin yasal haklarının korunması ve aranması konuları başta olmak üzere, etik ticaret ve değerler bütünün sürdürülebilir kılınması için TÜRSAB baştada belirttiğim gibi, tüm acente belgesi sahibi kişiler tarafından el üstünde tutulması gereken bir kurum.Sorunlar var mı? Elbette var. Ancak, sorunlarımızın ve çözümlerinin birçoğunun TÜRSAB'ı aştığını, yasa açıklarının pek çok zaman TÜRSAB'ın önünde engel oluşturduğunu hemen hemen tüm turizmciler bilir. Bu sorunların devlet büyüklerimiz tarafından da doğru zamanda ele alınması gerektiği, turizm gibi yüksek değere sahip bir sektörün devlet büyüklerimiz tarafından yakın markaja alınıp korunması ve yasal mevzuatların bir an önce hazırlanması ya da değiştirilmesi gerektiğini sürekli dillendiriyoruz. Bu konuda Firuz Bey ve TÜRSAB kurum olarak yetkili makamlara oldukça fazla sayıda girişimde bulunduğu halde, yerine getirilmediğini ya da getirilemediğini de biliyoruz. Tüm bu süreç ve sorunların TÜRSAB'ın da elini kolunu bağlamasından dolayı, kurumun hedefe oturtulduğunun da farkındayız. Ancak belirttiğim gibi, burası bir hukuk devleti olduğu için, yasaların çok büyük önemi var ve gerekli düzenlemeler biran önce yapılabilirse, TÜRSAB'ın da bu bağlamda yetkilerini yeterince kullanabileceğini görmüş olacağız ve bu konu tüm acentelerin rahatlamasına neden olacak.
Turizmin en önemli ve en çok gelir getiren branşlarından biri M.I.C.E. olarak öne çıkıyor. M.I.C.E. taşımacılığı hakkında neler söylemek istersiniz?M.I.C.E., bir çok turizm ülkesinde olduğu gibi, Türkiye'nin de en önemli turizm branşlarından biri. M.I.C.E., içeriği olarakta, hizmet türü olarakta asgari düzeyde nitelikli hizmet gerektiren bir konu. Nitelik, turizmin tüm branşlarında yer alması gerekir. Ancak, M.I.C.E. misafirlerinin hassasiyetleri, çok daha yukarıda yer aldığından, günler hatta haftalar öncesinden operasyonel çalışmalara başlıyoruz. Beyaz yakalı, yönetici ya da üst düzey yönetim kadrolarının misafirlerimiz arasında yer aldığını düşünecek olursak, bu konuda oluşturulacak misafir memnuniyeti, ülkemizin tanıtımı, duyurumu ve yeni potansiyel üst segment misafirlerin Türkiye'yi tercih etmesi konusunda çok önemli kıstasları içinde barındırıyor.Deniz kum güneş misafiri ile M.I.C.E. misafirlerinin ülkemize bıraktığı dövizi düşünecek olursak dahi, aradaki bütçe oranı da, beklentilerin ve iş yapış şekillerinin hangi doğrultuda ele alınması gerektiğini özetliyor.
Turizm sektörünün geleceği hakkında neler söylemek istersiniz?
Türkiye turizm cenneti bir ülkedir. Türkiye turizminin her geçen sene, bir önceki seneden daha iyi geçtiği aşikardır. Türkiye'de turizm potansiyelinin 2022 yılı ile birlikte önemli oranda artacağını düşünüyorum. Çünkü Türkiye, bünyesinde barındırdığı nitelikli tesisleri, transferden karşılamaya, konaklamadan yeme içme ve eğlence alanlarına kadar pek çok başlıkta, dünyada hatta özellikle Akdeniz çanağında yer alan ülkeler arasında ilk 2-3 sırada olarak belirtebilirim. Nitelikli personellerimiz, üstün hizmet anlayışımız ve topraklarımızda yer alan turizm değerlerimizle Türkiye, önümüzde ki yıl itibariyle önemli oranda döviz girdisi sağlayacak diye düşünüyorum. Bu konuda elbette bizlerin de yapması gereken pek çok konu başlığı var. Pandemi süreci bir kez daha gösterdi ki, olağanüstü hallerde özellikle sağlık konusunda ortaya çıkabilecek bir kapanmanın, tüm ülkeyi gelir anlamında oldukça zora soktu. Bundan sonraki süreçlerde, önlemlerimizi daha iyi alarak, misafir memnuniyetini daha da yukarı taşıyarak, dünyada ki rakiplerimizi çok yakından gözlemleyerek, ülkemizin turizm potansiyelini her geçen gün artırmamız gerekiyor. Bu, aynı zamanda gelecek kuşaklar içinde çok önemli değerleri içinde barındırıyor. Çünkü Türkiye'nin refah seviyesi yüksek bir ülke olarak konumlanması gerekiyorsa, topyekün herkesin turizm olgusunu ve turizm sektörünü eksiksiz yukarılara taşıması gerekiyor. Burada da en önemli görev biz turizmcilere ve devlet büyüklerine düşüyor.