“MakSky Travel olarak insan faktörünü göz önünde bulunduruyoruz ve çalışanlarımızın turizm eğitimi almış hizmet sektöründe deneyim sahibi olan kişilerden oluşmasını önemsiyoruz. Kayıt dışı çalışanlara yönelik T.C. Kültür Bakanlığı’nın ve Türsab’ın denetim faaliyetlerini arttırması gerekmektedir. Bizler eğitime önem vererek çalışma arkadaşlarımızın sürekli kendisini geliştirmesini ilke ediniyoruz ve kesinlikle insan odaklı bir yaklaşımımız söz konusu. Krizler her zaman fırsatları da beraberinde getirmiştir. Bu sebeple, sermaye olarak kuvvetli olan acentalar ayakta kalırken, daha küçük ölçekli acentaların ise direnemediği bir ortam oluşmuştur. Bu bağlamda incelediğimizde insanlar seyahat faaliyetlerini ertelese de pandemi süreci hafiflediğinde yeniden seyahat edeceklerdir. Bu süreçte yazılı ve görsel pazarlama çalışmalarını aktif kullanan, trendleri yakından takip eden ve bilişim sistemlerini kullanan acenta ve seyahat işletmelerinin rekabette bir adım öne çıkacağını düşünüyorum.” Bu sözler MakSky Travel Satış ve Pazarlama Direktörü Tülin Özdemir’e ait. Tülin Özdemir’e Event News’e verdikleri röportaj için teşekkür ederiz.Tülin Hanım sizi ve Maksky Travel’ı tanıyabilir miyiz?Merhaba ben Tülin Özdemir, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümü mezunuyum. Sırasıyla The Plaza Mercure, Caresse Bodrum, Avantgarde Collection otelleri ve High Travel Event Management seyahat acentasında Satış Direktörü ve yöneticisi olarak görev aldım. Şu anda MakSky Travel seyahat acentasında Satış Pazarlama Direktörü olarak görevime devam etmekteyim. MakSky Travel 2020 senesinin zorlu koşullarında kurularak, gerek kurumsal gerek münferit otel rezervasyonları, kurumsal davet ve etkinlikler, toplantılar, uçak bileti, tur ve transfer hizmetlerini yurt içi ve yurtdışında misafirlerine sunmaktadır. Maksky Travel olarak seyahat acentesi hizmetleri dışında aynı zamanda kurumsal toplantılar alanında da hizmetler sağlayan önemli bir markasınız. Maksky Travel’ın hizmet sağladığı müşteri segmentinden söz eder misiniz?Sizlerin de bahsetmiş olduğunuz üzere Maksky Travel kurumsal toplantılar ve organizasyonlar ile ilgili olarak hizmet vermektedir. Misafir portföyümüzün yurt içi ve yurtdışında ki kurumsal firmalar olduğunu söyleyebilirim. Bu firmaların gerek MICE, gerek grup konaklamalarını, davet /etkinliklerini, münferit tüm organizasyonlarını, uçak biletlerini, transferlerini gerçekleştirmekteyiz. Bununla birlikte devlet kurumları ile ülkemizde yer alan yabancı misyonların toplantı ve konaklamalarını da gerçekleştirmekteyiz.
Türkiye, turizm ve seyahat acenteleri hizmetleri konusunda dünyanın en önemli ülkelerinin arasında yer alıyor. Siz sektörü nasıl tanımlıyorsunuz? Sağlanan hizmetler konusunda yeterli görüyor musunuz?Türkiye’de turizmin önemi her geçen gün artmaktadır. Dünyada önemli bir yere gelen ülkemizde 2023 stratejik planında yer alan bir sektör olarak 50 milyon turist 50 milyar dolar döviz hedefine daha da yaklaşmaktayız. Ülkemizde yaklaşık 11 bin kayıtlı seyahat acentası mevcut. MICE sektörüne yönelik planlanan geniş kapsamlı projeler ve destinasyona yönelik marketing çalışmaları mevcut olup içinde bulunduğumuz süreç nedeniyle bazı projeler askıya alınmıştır. İlerleyen dönemlerde projelerin tamamlanmasıyla birlikte destinasyonumuzun yine eski hizmet kalitesine ve cazibesine kavuşacağına inanmaktayız. Seyahat acentalığı, birbirinden farklı birçok yeniliği ve dünyada ki trendleri takip etmek zorunda. Sizin hedef ya da örnek aldığınız pazarlar var mı? Bu uyarlamayı Maksky Travel’a nasıl yapıyorsunuz?MakSky Travel, ülkemizde ve uluslararası platformlarda yer alan trendleri, bilişim teknolojilerini takip ederek rekabette avantaj elde edip; kendini sürekli yenileme ve geliştirme hedefindedir. Bu bağlamda güncel gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ayrıca MICE, Corporate, FIT pazarlarında da aktif rol oynamak istiyoruz.Pandemi süreci, malumunuz üzere tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de turizm sektörünü durma noktasına getirdi ve sektör kepenk kapatma durumuna kadar geldi. Bu süreci nasıl yorumluyorsunuz? Kısa-orta ve uzun vadede ki operasyonel ve finansal süreçler hakkında neler söylemek istersiniz?Bu süreç içerisinde belirtmiş olduğunuz üzere Turizm sektörü Dünya genelinde en fazla etkilenen sektörler arasındadır. Biz bu süreçte krizi bir fırsat olarak görüp, acentemizin kuruluş aşamalarını, pazarlama ve sosyal medya tanıtımlarını geçekleştirdik. Önümüzde ki dönemde Eylül ve Ekim ayları itibariyle Corporate ve MICE işlerinde bir artış olmasını bekliyoruz.
Sektörün geldiği son dönemde ki daralmanın, bir çok firma tarafından farklı fırsatlar doğuracağı ve dünyada ki rakip diğer ülkeler baz alındığında ve akıllıca hizmetler oluşturulduğunda yüksek kar sağlayacak dönemece gireceği de belirtiliyor. Siz nasıl yorumluyorsunuz? Pandemi süreci ve sonrası farklı fırsatlar için bir yol ayrımını ortaya koyabilir mi?Krizler her zaman fırsatları da beraberinde getirmiştir. Bu sebeple, sermaye olarak kuvvetli olan acentalar ayakta kalırken, daha küçük ölçekli acentaların ise direnemediği bir ortam oluşmuştur. Bu bağlamda incelediğimizde insanlar seyahat faaliyetlerini ertelese de pandemi süreci hafiflediğinde yeniden seyahat edeceklerdir. Bu süreçte yazılı ve görsel pazarlama çalışmalarını aktif kullanan, trendleri yakından takip eden ve bilişim sistemlerini kullanan acenta ve seyahat işletmelerinin rekabette bir adım öne çıkacağını düşünüyorum.Akdeniz çanağında yer alan ülkeler arasında bulunan Yunanistan, İtalya, İspanya ve Portekiz, Türkiye’en en önemli rakipleri arasında yer alan ülkeler. Siz pandemi sonrasında bu pazarların önüne geçmek adına öngörülerinizi ve hedeflerinizi paylaşabilir misiniz?Biz Akdeniz çanağında doğal ve tarihi, kültürel dokusu olan bir ülkeyiz. Bununla beraber konaklama tesislerimiz ve hizmet kalitemiz, misafirperverliğimiz bu ülkelere göre çok daha ileri seviyelerde. Ayrıca Euro ve Dolar’ın TL karşısında değer kazanması ile birlikte Avrupa’dan gelecek misafirler için Türkiye oldukça uygun bir destinasyon haline gelmiştir.Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarları da bir o kadar önemli ve hedef pazarlar arasında yer alıyor. Ancak bununla birlikte, özellikle Hint düğünleri konusunda da Hindistan hedef pazarlar arasında. Bu lokasyonlarda yer alan yüksek segment profili Türkiye’de ağırlamak ve sadık birer misafir olarak ele almak için ne tür stratejiler geliştirilmeli?Hindistan Pazarı özellikle son yıllarda gerek MICE işleri olarak gerekse Düğün konusunda oldukça talep alan bir Pazar haline gelmiştir. Bununla birlikte bu pazara yönelik gerek tanıtım gerekse fuar katılımları daha aktif bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Orada yer alan influencerlar otellerde ağırlanarak destinasyonun tanıtımları gerçekleştirilmelidir. Bununla birlikte fuarlara katılım ve stand için devlet teşvikleri de sağlanmalıdır.
Türkiye, Rusya ve Ukraynalı turistler tarafından en çok tercih edilen turizm ülkesi arasında yer alıyor. Bu pazarlara sağlanan turizm hizmetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?Bu ülkelerle olan ilişkilerimiz ve çalışmalarımız günümüzde de büyük önem arz etmektedir. Antalya’da konaklayan misafirlerimiz oldukça fazla fakat başka destinasyonlarında tanıtımı yapılarak daha fazla turisti ülkemizde misafir edebileceğimizi düşünüyorum. Sadece Antalya destinasyonu ile sınırlı kalmayarak bu destinasyonları arttırabiliriz. Vermiş olduğumuz hizmetler ve fayda maliyet analizi olarak incelediğimizde bir çok Avrupa destinasyonuna göre ülkemizde verilen hizmet hem kaliteli hem uygun fiyatlı olmaktadır.Türk otelciğini, Avrupa ile mukayese ettiğinizde değerlendirmeleriniz nasıl olur?Türk Otelciliği özellikle son yıllarda oldukça başarılı ivme sergilemektedir. Gerek binaların fiziksel kalitesi gerekse personelin kualifikasyonu olarak çok daha ön planda olduğumuzu söyleyebilirim. Konaklama sektöründe öncelik misafir memnuniyeti olduğu için ülkemizde özellikle misafirperverlik alanında bizi ön plana çıkarmaktadır.TURSAB’a kayıtlı 11 binin üzerinde seyahat acentesi ve ayrıca kayıt dışı çalışan çok sayıda acente hizmet sağlayıcısı olduğu belirtiliyor. Türkiye gibi önemli bir pazarda acentecilik hizmetleri yeterli mi? Siz farklı olarak neler yapıyorsunuz?Öncelikle biz MakSky Travel olarak insan faktörünü göz önünde bulunduruyoruz ve çalışanlarımızın turizm eğitimi almış hizmet sektöründe deneyim sahibi olan kişilerden oluşmasını önemsiyoruz. Kayıt dışı çalışanlara yönelik Bakanlığın ve Türsab’ın denetim faaliyetlerini arttırması gerekmektedir. Bizler eğitime önem vererek çalışma arkadaşlarımızın sürekli kendisini geliştirmesini ilke ediniyoruz ve kesinlikle insan odaklı bir yaklaşımımız söz konusu.
MICE hizmetleri konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Geçtiğimiz günlerde 16 sivil toplum kuruluşu ortak açıklama yaparak, yeterli destekler sağlandığı takdirde, 2023 yılında Türkiye’yi MICE alanında zirveye çıkarabilecekleri konusunda açıklamalar yaptılar. Bu konuda neler söylemek istersiniz?Bu söylem tabi ki de hepimiz açısından çok önemli ve hepimizi heyecanlandıran bir söylem olmakla birlikte bizim bu hedef doğrultusunda gerek altyapı gerek otel ve tesis yeterliliği gerekse dış ülkelerle yaşanan politik ve ekonomik ilişkilere de bağlı olduğunu düşünüyorum.Sektörün mali ve finansal olarak kendini toparlayacağı süre konusunda düşünceleriniz nelerdir? Bu süreyi hızlandırmak adına alınması gereken önlemleri nasıl sıralarsınız?Öncelikle bu süreçte acenta ve konaklama işletmeleri ekonomik olarak büyük zarar gördüler. Devlet teşvikleri yapılsa da işler tam olarak hareketlenmediği için birçok acenta ve otel kısa çalışma ödeneği ile ayakta kalmaya çalışıyor. Tabi ki aşı bulunana kadar insanların bir ön yargısı olacaktır. Aşı buluna kadar sosyal mesafeyi koruyarak maksimum hijyen tedbirleriyle bu sürecin geçmesini beklememiz gerekiyor.Son olarak ilave etmek istediğiniz konular var mıdır?İçinde bulunmuş olduğumuz pandemi sürecinde öncelikle herkese sağlık ve huzur dileklerimizi iletmek istiyoruz. Dileriz ki bu süreç biran önce sona erer ve birlikte tüm sektörlerin hareketlendiği, ekonominin toparlandığı günlerin gelmesini en kısa sürede temenni ediyoruz.
