Yapay Zekayı Aşan Konferans Etkisi

İçinde bulunduğumuz yüzyıl, iletişim ve iş yapış metotlarını değiştirdi. Yaşadığımız yüzyılı, dijital çağ olarak adlandırsak da, insan etkileşiminin ve EQ’nun değeri de arttı. Bunun bir ayağına iş ve iletişim dünyasında ‘network’ adını verdik. Bu kelimenin derinliklerine indiğinizde kastedilen; sadece bağlantıda kalmak değil, bağlantı alanını da genişletmek ve bu sayede gelişmek.

Dijital çağ bize hızlı bir iletişim sağlasa da, iş toplantılarının ve yüz yüze etkileşiminin yerini tutamadı. İnsanın zihinsel ve duygusal olarak kararlarını etkileyen, bir robottan ya da yapay zekadan ayıran en önemli özelliklerinden biri de işte bu. Yapay zekanın her şeyin üstesinden gelebileceğini iddia etseler bile, «insan faktörü» ve «insan duygusu» yapay zekayı yanıltan en büyük güç.

İŞ DÜNYASI VE MARKALARIN PİLOTLUĞU VE DUYGUSAL ZEKA

2009 yılında ABD’de yaşanan uçak kazası ve sonrasında can kaybı
yaşanmadan uçağı Hudson nehrine indiren pilotunun
sorgusunda bilgisayarlı simülasyon ile yapılan deneyler bunun en gerçek örneği. Sorguda uçağın kaptanına arızayı gördüğünde neden kalktığı havalimanına dönmek yerine, yolcuları tehlikeye atarak nehre indirdiği sorulur. Yapılan simülasyon, havalimanına dönmek için uygun zamanın ve koşulun var olduğunu gösterir. Ancak bilgisayarın yaptığı bu hesaplamada unutulan çok ciddi bir şey vardır: «kaptanın duyguları ve
karar alma süresi». Uçağın pilotu Chesley Sullenberger
savunmasında «benim yaşadığım korku ve
karar alma süresini simülasyonda hesaba katılmadı.
Duygularımı da hesaba katarsanız, uçak piste dönerken düşecekti. Nehre inmekten başka çarem yoktu» der. Ve gerçekten de 155 yolcunun hayatını
kurtaran o kararın denemesi simülasyonla yapıldığında, pilotun savunması haklı çıkar. Yani insanın yönettiği ve insana hitap eden her işte, hesaba katılmayan her duygu, her
insan bakış açısı, aslında iş dünyası için de şirketlerin ve markaların kazası olabilir.
İş dünyası ve markalar, duyguyu
hesaplamadıkça kaptanın uçağı indirme hesapları da şaşabilir.

İş dünyasında ve markaların network iletişimi içinde de insan bakış açısını anlayabilmenin tek yolu; yüz yüze iletişim kurabilmek. İşte iş dünyası içinde bu tarz etkileşim ve birlikteliklerde en büyük payı olan uygulamalar da konferans
ve zirveler. İş, siyaset ve
marka dünyasının ağırlıklı olarak yer aldığı uluslararası ve ulusal bu
organizasyonlarda markalar, siyasi karar vericiler, iş paydaşları ve nihai tüketicilerine kendilerini anlatma
fırsatı bulurken aslında insani etkileşim içerisinde yol haritalarına yön vermekteler. Kişisel etki alanlarını ve yeni kirleri
öğrendikleri, paylaştıkları, etkileşimler içerisinde adeta bir beyin fırtınası
içerisinde yer
alıyorlar.

Geçmişte özellikle diplomatik kararların
alındığı toplantılar
olarak anı- lan konferanslar ve kongreler, bugün her iş, meslek ve etkileşim gurubunun yaratıcı içeriklerle toplandığı bilgi ve network
organizasyonlarına dönüştü.

Sektör liderlerinin özellikle konferans ve zirvelerin açılışlarında bir araya geldiği bakanlık düzeyinde katılımlarda, sektörün beklentilerini direkt siyasi karar
alıcılara aktarabilmeleri de iş dünyası için büyük önem arz ediyor.

HABERCİ GÖZÜYLE KONFERANS VE ZİRVELER

Bu çerçevede, bendenizin 16 yıldır televizyon ekranlarında süren muhabirlik ve haber sunuculuğu serüvenim de iş-siyaset ve marka dünyasından gelen
konferans/zirvelerinin sunumu talepleri ile sahne sunuculuğuna uzandı. Burada altını çizmek gereken en önemli nokta şudur ki; etkinliğin konusuna hakim olabilmek adına habercilik ve canlı yayın
muhabirliği önemli bir temel. 10 yıla yaklaşan Master of Ceremony sunuculuklarımda
ve moderatörlüklerimde şahsımın sürdürülebilir başarısını da bu mesleki temellere borçlu olduğumun da altını çizmek gerekir. İşte tüm bu birikim ile sunduğum her etkinliğe de bir haberci gözüyle bakıyorum. Bu bakış açısı ile de bu aydan itibaren, sunduğum konferans ve zirvelerin içerikleri, katılımcıları ve yarattığı etki ve sinerji ile ilgili
detayları da siz kıymetli okurlarım ile paylaşacağım.

Gelin, Eylül ayı ile başlayan yeni sezonda bizleri neler
bekliyor, Türkiye’nin önemli konferans ve zirveleri ile
sunuculuğunu yapacağım etkinlikler neler olacak
bazılarına bakalım:

Ekim ayını önemli bir şehircilik zirvesi ile açıyoruz. Marmara Uluslararası Kent Forumu, 1-3 Ekim’de İstanbul Kongre Merkezi’nde yerli ve yabancı
birçok yerel yönetim liderini ağırlıyor. Açılış sunuculuğunu gerçekleştireceğim bu organizasyonun detaylarını da
sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.

FİNANS LİDERLERİ BU ZİRVEDE BULUŞUYOR

Ekim ayı, İstanbul’da Finansın da altın bir
zirvesine ev sahipliği yapıyor. Bu
yıl 10. kez düzenlenen İstanbul Finans
Zirvesi 09-10 Ekim 2019 tarihinde İstanbul Swissotel The Bosphorus’ta nans ve ekonomi dünyasından liderleri ağırlıyor. Zirve’nin bu yıl ana teması
«Finansal Metamorfoz ve Geleceğe Dönüş». Ömer Faruk Ünal’ın Yürütme Kurulu Başkanı olduğu, T.C. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurul Üyesi Hakan Yurdakul’un da Danışma Kurulu Başkanlığını yönettiği ve Yedi24 Şirketler Grubu’nun düzenlediği Zirve’ye bakanlık düzeyinde katılım var. TÜSİAD, TOBB, TCMB, Aselsan, BKM, Denizbank, Garanti
BBVA, Citibank, VakıfBank Başkanları
ve Başkan
Yardımcıları gibi Türkiye’de finans ve ekonomiye yön veren liderler de 2 gün boyunca İstanbul Finans Zirvesi’nde. Zirve oturumlarında; Bankacılık, Merkez Bankaları
ve Kalkınma Kuruluşları, Varlık Fonarı,
Finansal Teknoloji ve Telekom Firmaları, Savunma Sanayii, Sinema ve Finans, Bağımsız Denetim, Elektronik Ticaret ve
CFO Özel Oturumları
ile keynote konuşmacılar yer alıyor. Bendeniz de 2 gün boyunca bu değerli zirvenin Master of Ceremony olarak sunumunu gerçekleştiriyorum. Zirvede neler konuşulduğunu ve tüm gelişmeleri Türkiye’nin Patronları Dergisi Kasım sayısında anlatmaya
devam edeceğim.

Bu sezon bizi bekleyen ve
sunuculuklarını yapacağım diğer önemli
etkinliklerden bazılarına da bakalım: Sürdürülebilirlik Akademisi’nin düzenlediği Sustainable Brands Istanbul, Sürdürülebilir İş Ödülleri, Sürdürülebilir Gıda Konferansları bu yıl da
birbirinden özel konuşmacıları ağırlayacak. Türkiye’de Katı Atık Yönetimi üzerine üst düzey katılımlı Türktay ile Uluslararası Çevre Konferansı IREMCON da bu yıl
gerçekleşecek en önemli çevre konferanslarından ikisi...

Bu yılın yine büyük organizasyonlarından; Brand Week
Istanbul ve Design Week gibi kapsamlı etkinlikler de merakla bekleniyor. Ve her yıl olduğu gibi, Haziran ayında düzenlenen iyi yaşam günü Global Wellness Day ile yazı karşılayacağız. Önümüzdeki 8 aylık yeni dönemde bizleri onlarca zirve ve konferans, yüzlerce konuşmacı ve sınırsız bilgi ve network imkanı bekliyor. Ekonomi, finans, çevre, enerji, kadın, iyi yaşam, marka, perakende, tasarım başta olmak üzere sunacağım konferans ve zirvelerin detayları
da belli olmaya başladı. Sahneden yazıya uzanan yolculuğumda sizlerle her ay detayları
paylaşmayı sürdüreceğim.

Sevinçli haberler aldığınız mutlu günler diliyorum.

Event News Köşe Yazarları'nın görüşleri kendilerine aittir. Event News, tüm dünya görüşlerine, yaşam tarzlarına, kişisel seçimlere ve fikirlere eşit mesafede yayın politikasına sahiptir.