2022 Dünya Kupası, 20 Kasım tarihinde Katar’da başladı ama futbolseverlerin gündemini daha ilk günden itibaren “spor dışı” konular işgal etti!
İnsanlık dışı muamele gören göçmen işçiler ve stadyum inşaatlarında 6 bin 500’ünün ölümünün örtbas edilmesi çabası, özgürlükler konusundaki kısıtlamalar, LGBTI+ konusunda maksadı aşan yasaklar, sunuculuğu üstlenen Morgan Freeman’a yönelik sert eleştiriler, FIFA’nın spor ile bağdaşmayan tutumlar karşısındaki kayıtsızlığı hatta acizliği ve son olarak Türk Emniyet’inden 3 bin 250 polisin görevlendirilmesi ile içinde “spor” olmayan dünyanın belki de ilk sportif etkinliği gerçekleştirildi.
Hakan Türkkuşu
Etkinlik dünyasında müzik ve spor temel kulvarlardır. Kapsadıkları alan büyüdükçe; ülke ölçeğinden kıtaya, kıtalardan dünyaya uzandıkça önemleri de artar, gördüğü ilgi de. İnsanlık tarihi boyunca; Woodstock gibi tüm dünyaya damga vuran festivallerden olimpiyatlara uzanan etkinlik yelpazesinde bu hep böyle oldu. İzleyicilerin ve katılımcıların mutluluğu sponsor markaların yaptıkları yatırımlar ile pekişti. Ortak payda hep etkinliğin özü oldu; ya müzik konuşuldu ya da spor. Medya da bunları yazdı, çizdi, yayınladı. Geride kalan izler de etkinliğin içeriğine uygun oldu, bir istisna hariç…
2022 Dünya Kupası’nın Katar’da yapılacağı yaklaşık 10 yıl önce netlik kazandı. O dönemde itiraz olduysa da FIFA’nın kararı açıktı, ev sahibi Katar olacaktı. Katar’ın dünya futbolunda söz sahibi olmamasından düzenleneceği tarihin dezavantajlarına kadar pek çok argüman dile getirildi. Sonuç değişmedi, 2022 yılının Dünya Kupası pek de alışılmadık bir açılış töreni ile Katar’da başladı. Eli kılıçlı bedevilerin sergilediği “gösteri” de epey eleştirilse de işin spor tarafına odaklanıldığı için kısa sürede gündemden çıktı.
10 yıl boyunca hemen her hafta 12’den fazla işçi öldü…
Futbolseverlerin beklediği maçlar ve takım haberlerinden önce dünya gazetelerinde ve diğer yayın kuruluşlarında son 10 yılda inşa edilen stadyum ve spor tesislerinde 6 bin 500’den fazla işçinin öldüğü haberleri yayınlandı.
Bu konuda sayısız saygın yayın organı arasında en kapsamlı haber, The Guardian gazetesinde ve dijital platformunda, Pete Pattisson ve Niamh McIntyre imzası ile “Haklar ve Özgürlük” başlığı altında yayınlandı. Haberde Hindistan, Pakistan, Nepal, Bangladeş ve Sri Lanka’dan gelen işçilerden 6 bin 500’den fazlasının öldüğü bilgisine yer verildi. Bu sayı büyük elçilik tarafından da teyit edilirken, Filipinler ve Kenya gibi Katar’a çok sayıda işçi yollayan bir kısım ülke verilerinin bu sayıya dahil olmadığının altı çizildi. Dolaylı olarak bu sayının çok daha fazla olabileceğine işaret edildi.
FIFA, Dünya Kupası’nı Katar’a verdikten sonra her hafta 12’den fazla işçinin ölümüne sebep olan koşulları tetiklemiş ve “katliam” sınırını aşan bu insanlık dışı gidişatı durdurmak için hiç bir yaptırıp uygulamadığı gibi uyarı bile vermemişti.
FIFA 2022 Dünya Kupası kanlı topraklarda gerçekleştirildi.
Özel yaşamlara katı yasaklar getirildi
Katar, futbolseverler için tam bir hayal kırıklığı ile başladı. Sokaklarda sarılmak ve öpüşmek yasaktı! Evli olmayan çiftlerin aynı odada değil, aynı otelde bile kalması bir başka yasaktı. LGBTI+ ise tümden aforoz edildi denilse herhalde yeridir.
Özel yaşama getirilen yasakları kazanan takımın taraftarlarının yapacağı kutlamalarda içecekleri ya da kaybeden taraftarların hüznüne eşlik edecek bira da yasaklar arasındaki yerini aldı. Bira bile içilemeyen bir Dünya Kupası kısa sürede sosyal medyada yerden yere vurulmaya başlandı. Taraftarlar, “bardağı taşıran bu yasak” sebebi ile daha açılış günü “bira istiyoruz” tezahüratı yaparak tepkilerini dile getirdiler.
Onbinlerce futbolseverin bira talebi de karşılıksız kaldı.
Ayrımcılık karşıtı ve LGBTI+ destekleme odaklı bir farkındalık kampanyası olarak tasarlanan “OneLove” da yasaklamalardan payına düşeni aldı. Kampanyayı destekleyen takımların kaptanlarının takacağı gökkuşağı renklerini taşıyan kol bantları da Katar hükümeti tarafından yasaklandı. Yasaklamayı karşı duracağı umulan FIFA Başkanı Gianni Infantino’nun Katar lehine ve üstüne üstlük insan hakları konusunda bu ev sahibi ülkeyi öven konuşması tam bir hayal kırıklığı yarattı.
Hemen ardından gelen OneLove kol bandı takanların sarı kart göreceği açıklaması da ayrımcılık karşıtı olması gerekenleri bir anda ayrımcılık destekçisi noktasına getirdi.
Oscar sahibi sanatçıya “utanmalısın” eleştirisi
Forbes dergisinden New York Times gazetesine uzanan geniş bir medya yelpazesinde, 2022 Dünya Kupası’nın açılış töreninde sunuculuk yapan 85 yaşındaki Amerikalı sinema sanatçısı Morgan Freeman çok ağır eleştirildi.
Katar’ın başkenti Doha’daki Al-Bayt Stadyumu’ndaki gerçekleştirilen açılışta “hoşgörü” temasını dile getirdi, Katarlı bir engelli olan Ghanim Al Muftah da Kuran’dan bir alıntı ile yanıt verdi. Oscar ödüllü sanatçının “biz burada büyük bir kabileyiz ve dünya da birlikte yaşadığımız çadırımız” sözleri tepkilere ve fanlarının da “Müslüman mı oluyor?” sorularına sebep oldu.
Taraftarların açılış töreni sonrasında “kırmızı kartı hak etti” sözleri de uluslararası arenada yankılandı.
Türk polisinin Katar’da ne işi var?
Bu soru da Türk basınında sıklıkla sorulan sorulardan biri oldu. Türk Emniyeti'nden 3 bin Çevik Kuvvet polisi ve 100 Özel Harekât personeli amirleri ile, 50 bomba uzmanı da 50 bomba arama köpeği ile 30 da toplumsal olaylarda görevlendirilen çevik kuvvet köpeği bakıcıları ile Katar’a gitti.
Her ülkenin kendi ulusal polisi, silahlı kuvvetleri ve özel birlikleri tarafından yapılması gereken emniyeti sağlama işi bu etkinlikte neden Türk polisinin vazifesi oldu? Bu soru için verilen yanıtlar muhtelif olsa da ikna edici bir resmî açıklama bu yazının yazıldığı ana kadar yapılmadı.
Emniyet konusunun bir başka boyutu da dünyanın tescilli terör örgütü İŞİD’in Katar’a ve sözde spor etkinliği için savurduğu açık tehdit meselesi. Siyasi söylemlerini tekrarlayan bu terör örgütünün açıklamasında ellerinde Scud füzelerinin Katar’ı rahatlıkla vurabileceğini açıkça belirtiyor. Bu durum Türk polisinin bir anda ateş hattına, dahası savaş alanına dönüşme riski olan topraklarda ne işi olduğu sorusunu tekrar tekrar akıllara getiriyor.
Öte yandan toplam yüzölçümü 11 bin 571 km2 olan Katar’ın Türkiye’den toplam 22 bin km2’den fazla toprak satın aldığı iddiaları da ortada dolaşıyor. İçinde spor olmayan bu garip Dünya Kupası, “ekonomik” krizdeki Türkiye açısından bir fırsata dönüştürülmesi çabasında ödün verme konusunda sınır tanınmadığı anlaşılıyor. Ayrıca içine haddinden fazla “siyaset” katıldığı düşüncesi de her geçen gün rahatsızlığı arttırıyor.
Sözün özü; günümüzde iyileştirilmesi için çaba gösterilen her konuda olumsuz örnek sergileyen ve bunlarla öne çıkan 2022 Katar Dünya Kupası’nın nasıl hatırlanacağı okurların yorumuna kalıyor…